5 Aralık 2014 Cuma

Bilişim Teknolojilerinin Eğitime Kaynaştırılması: Önem, Engeller ve Ülkemizde Gerçekleştirilen Projeler

Barış Sezer

Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara

barissezer13@hotmail.com

Özet: 20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren teknolojik uygulamalarda önemli gelişmeler yaşanmaya başlamıştır. Teknoloji günlük yaşantımızın önemli bir parçası haline gelmiştir ve her alanda karşımıza çıkmaktadır. Gelişen teknoloji ile birlikte endüstri, sanayi, ticaret, sağlık gibi birçok alanda olduğu gibi eğitim alanında da değişimler meydana gelmekte, bilginin kapsamı, bilgiye erişim hızı ve yöntemi de değişmektedir.  Eğitim kurumları ise bilgi ya da bilişim çağı olarak adlandırabileceğimiz bu dönemdeki değişim sürecinin tam ortasında bulunmaktadır. Bu süreçte özellikle okul yöneticilerine ve öğretmenlere oldukça önemli görevler düşmektedir. Artık okuryazar bireyler yetiştirmek tek başına yeterli olmamakta, teknoloji okuryazar bireyler yetiştirilmesi de gerekmektedir. Bu durumun gerçekleşmesinin en önemli koşuluda, eğitim ortamlarına etkin biçimde teknolojiyi kaynaştırmaktır. Bu bağlamda bu araştırmada, eğitim ortamlarına bilişim teknolojilerinin kaynaştırılması sürecinin önemine değinilmiş olup, bu süreçte karşılaşılan engeller ve ülkemizde bu amaca yönelik geliştirilen projeler sunulmuştur.

Anahtar Sözcükler: Teknolojik Uygulamalar, Değişim Süreci, Teknoloji Okuryazarlığı, Kaynaştırma Süreci.
Abstract: The important developments have been come into effect in the technological applications beginning from the last quarter of the 20th century. Technology becomes an important part of our daily life and we encounter with it in every place. Together with the developing technology, variations have been taking place in many fields such as industry, trade, health and education as well and the scope of information, access speed to information and access methods are rapidly changing. Educational institutions stand in the very middle of this period of change as we may refer to as information age. Within this period the quite important missions fall particularly to the school administrators and teachers. Merely to educate literate individuals is not sufficient anymore, but technologically literate individuals should also be trained. The most important condition to realize this matter is to integrate technology to the educational environment effectively. In this context, we refer to the importance of the period of integration of the information technologies to educational environment and the impediments encountered during this period and the projects developed for the purpose of this aim in our country are presented in this research.

Key Words: Technological Applications, Period of Change, Technological Literacy, Integration Period.


1. Giriş

Günümüzde öğrenci sayısının hızla çoğalması, öğretmen sayısındaki yetersizlik,  bilgi miktarının sürekli artması, bireysel farklılıkların öneminin artması ve teknolojinin yaşamın her alanında karşımıza çıkması gibi nedenler, eğitim ortamlarında etkili bir biçimde bilişim teknolojilerinden yararlanılması gerçeğini ortaya çıkarmaktadır [1]. 2004’de yayımlanan Türkiye 2. Bilişim Şurası Eğitim Çalışma Grubu Raporu’nda (2004), Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), pek çok okula yeterli olmasa da düzenli olarak teknolojik donanım edinmeleri için kaynak sağladığı belirtilmiştir. Ancak, okul yöneticileri ve öğretmenlerin bu teknolojik kaynaklardan yeterli ölçüde yararlanmadıkları belirlenmiş, buna gerekçe olarak da sunulan hizmet-içi eğitimlerin yetersiz olması gösterilmiştir [2].

2006'da gerçekleştirdiği araştırmasında Akbaba-Altun, okullardaki bilgisayar sayısının yetersizliği, internet bağlantısının yavaşlığı ve çoğu teknolojik kaynağın yabancı dilde olması gibi nedenlerin, eğitim ortamlarına teknolojinin kaynaştırılması sürecini olumsuz yönde etkilediğini bulmuştur. Aynı araştırmada, bu süreçte en çok alt yapı ve personel geliştirme konularında sorun yaşandığı belirlenmiştir. Yine bu araştırmanın ortaya koyduğu bulgulara göre, hizmet-içi eğitimin niteliğinin yeterli olmaması, Bilişim Teknolojileri (BT) sınıfı ortamlarının uygun olmaması ve öğretim programı içeriklerinin öğrencilerin gereksinimlerine uygun hazırlanmış olmaması teknolojinin eğitim ortamlarına kaynaştırılması sürecinde yaşanan önemli sorunlardan bazılarıdır [3].

1992'de Kearsley ve Lynch tarafından gerçekleştirilen bir araştırmada, eğitim ortamlarında teknoloji kullanımı sürecinde belirlenen sorunlardan bazıları şöyledir [4]:

·       Teknolojinin etkili biçimde nasıl kullanılacağı konusundaki bilgisizlik,
·       Teknolojiyi kullanmak için yeterli zaman ya da kaynağın olmaması,
·       Eğitim ortamından kaynaklanan sınırlı kullanım,
·       Teknolojinin belirlenen amaçlar dışında kullanılması,
·       Öğretmenlerin ve yöneticilerin teknolojiye karşı olumsuz tutumlara sahip olmalarıdır.

Teknolojileri, öğrencilerin verilerle etkileşimde bulunmalarına, işbirliği içerisinde bilgi üretmelerine ve iletişim kurmalarına olanak sağlamaktadır. Eğitim ortamlarında teknolojik kaynakların yaygınlaşması önemlidir. Ancak, eğitim kurumlarının başarılı teknoloji çıktılarına ulaşabilmeleri; bu kaynakların eşit erişime olanak sağlayacak biçimde konumlandırılması, teknik destek sağlanması, teknolojik hedef belirlenmesi, öğretmenlerin ve yöneticilerin yeni rollerine uyum sağlamaları, meslekî gelişim için olanak sağlanması, farklı düzeyde teknoloji yeterliğine sahip öğretmenlere destek olunması ve bütçeden teknolojiye ilişkin gereken payın ayrılması koşullarına bağlı görülmektedir [5],[6],[7].

2. Bilişim Teknolojilerinin Eğitim Ortamlarına Kaynaştırılması

2003'te Flanagan ve Jacobsen, çoğu okulun teknolojik açıdan yeterli donanıma sahip olmasına rağmen, eğitim çıktılarında ve teknolojiye bağlı değişimler konusunda başarısız olduğunu bulmuşlardır [8]. Benzer bir biçimde 2002'de Brooks-Young’ın araştırmasında, okulların teknolojik kaynak edinmek için büyük miktarda para harcadığı, ancak bu kaynaklardan etkili biçimde yararlanamadıkları belirlenmiştir [9].

Öte yandan, okul yöneticilerinin liderlik özellikleri, okullardaki değişim sürecini doğrudan etkilemektedir [10]. 2004'de Akbaba-Altun, eğitim ortamlarında teknolojik kaynaklardan özellikle BT sınıflarından etkili biçimde yararlanılması için okul yöneticilerinden beklenen rollerin benimsenme düzeyini araştırmıştır. Araştırmada, MEB tarafından bu süreçte okul yöneticilerinden liderlik, iletişim, planlama, yönetim, etik ve halkla ilişkilere yönelik rolleri yerine getirmeleri beklendiği belirtilmiştir. Ancak, okul yöneticilerinin bu rollerden yalnızca iletişim rolünü benimsediği saptanmıştır [11].

2009'da Macaulay, okul yöneticilerini; 'bilişim teknolojilerinin eğitim ortamlarında etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamaları bakımından denetim yapan, teknoloji kullanımını destekleyen ya da engelleyen kişiler' olarak tanımlamıştır. Ayrıca araştırmasında, teknoloji uygulamalarının başarılı olduğu okullardaki yöneticilerin bilgili ve destekleyici yöneticiler olduğunu belirlemiştir [12]

2003'te Flanagan ve Jacobsen, teknolojinin eğitime kaynaştırılması sürecinde ortaya çıkabilecek temel engelleri şöyle açıklamışlardır [8]:

Pedagojik engeller: Bilişim teknolojileri ile donatılan okullarda, öğretmen ve yöneticilerin teknolojik yeterliklere sahip olmaları gerekmektedir. Okul yöneticileri, bu süreçte öğretmenlerin karşılaştığı sorunlara çözüm önerileri getirebilmelidirler.

Eşit erişime ilişkin engeller: Pek çok okulda, öğrenciler sosyo-ekonomik durum, akademik başarı ve cinsiyet gibi değişkenler bakımından teknolojik kaynaklara eşit bir biçimde erişememektedir. Okul ortamında teknolojik kaynaklara erişimde oluşabilecek erişim engelleri ortadan kaldırılmalıdır.  

Yetersiz meslekî gelişim: Teknolojinin eğitime kaynaştırılması sürecinin başarısı, öğretmenlerin meslekî gelişim fırsatlarından yararlanması ile yakından ilişkilidir. Bu süreçte, öğretmenlerin gereksinimlerine yanıt verecek meslekî gelişim fırsatları sağlanmalıdır.

Liderlik eksikliği:  Çoğu okul yöneticisi teknoloji liderliği rolüne uygun biçimde yetiştirilmemiştir. Buna bağlı olarak da okul yöneticileri, teknolojik kaynakları iyi bir biçimde yönetememektedir. Teknolojiyi kaynaştırma sürecinde okul yöneticilerinden beklenen görevler, yalnızca teknolojik kaynakları satın alma, laboratuar düzenleme ve internet erişimini sağlama değil, örgütsel ve kültürel değişimlere liderlik yapma, model olma, cesaret verme ve destek olmaları yönündedir.
               
1997'de Bailey ve Lumley, bilişim teknolojilerinin eğitim ortamlarına kaynaştırılması sürecinde daha etkin rol almak isteyen okul yöneticileri için bir sistem geliştirmişlerdir. Bu sistemin parçaları; (1) değişim sürecini yönetebilme, (2) teknoloji için planlama ve bütçe ayırma, (3) meslekî gelişim fırsatları sağlama, (4) teknoloji altyapısı oluşturma, (5) teknik destek sağlama, (6) teknoloji ile eğitim ve öğretim uygulamalarını destekleme, (7) öğretim programına teknolojinin kaynaştırılması ve (8) teknoloji liderliğinden oluşmaktadır [13]. Bu bilgiler ışığında, okul yöneticilerinin bilişim çağındaki en önemli rolleri eğitim ortamlarındaki değişim sürecini yönetebilmeleri olduğu söylenebilir. Okul yöneticileri, bu değişim sürecinde öğretmenlere meslekî gelişim fırsatları sağlamalı, destek olmalı, kısacası teknoloji liderliği yapmalıdırlar.

3.Türkiye’de Bilişim Teknolojileri Kullanımına İlişkin Yürütülen İlk Çalışmalar

Türkiye’de eğitimde teknolojinin kullanımıyla ilgili tartışmalar 1970’li yıllarda başlamıştır. Bu yıllarda MEB tarafından, okulların teknolojik kaynak eksikliklerine yönelik değerlendirmeler yapılmıştır. Öte yandan, 1989 yılında eğitim niteliğinin yükseltilmesini sağlamak amacıyla hazırlanan Altıncı Beş Yıllık Kalkınma Planı ve 1996 yılında hazırlanan Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı kapsamında, bilim ve teknolojideki gelişmeler ışığında öğretim programlarının güncellenmesi gerekliliği belirtilmiştir. MEB tarafından “bilişim çağını yakalamak, bilgi ve teknoloji toplumu olmak için evrensel düşünen ve ulusal düşünen insanı yetiştirmek, insanımızın ve toplumumuzun rekabet gücünü sürekli artırmak için eğitim sistemimizin her kademesini teknolojiyle donatmak” biçiminde belirlenen hedef doğrultusunda birçok proje uygulamaya konulmuştur. Teknoloji kullanımına ilişkin geliştirilen bu ilk projelerden bazılarına aşağıda yer verilmiştir.

Bilgisayar Deneme Okulu (BDO) ve Bilgisayar Laboratuar Okulu (BLO)   Projeleri

Dünya Bankası desteği ile yürütülen Millî Eğitimi Geliştirme Projesi kapsamında, bilgisayar destekli eğitimin ve bilgisayar eğitiminin yaygınlaştırılması amacıyla iki alt proje gerçekleştirilmiştir.

Bilgisayar Deneme Okulu Projesi (BDO) kapsamında; 14 Genel Lise, 24 Süper Lise ve 15 Anadolu Lisesine, Bilgisayar Laboratuar Okulu Projesi (BLO) kapsamında ise; İlköğretim, Ortaöğretim ve Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürlüğüne bağlı okullara bilgisayar laboratuarları kurulmuştur. Proje okullarında bilgisayar laboratuarlarının kullanımı, haftada 20 saat bilgisayar eğitimi, 10 saat bilgisayar destekli eğitim, 10 saat ise serbest kullanım olarak belirlenmiştir. Projenin yürütüldüğü okullarda görevli olan öğretmenler bilgisayar okuryazarlık eğitimine alınmıştır. Her okuldan bir ya da iki öğretmene bilgisayar formatörlük eğitimi verilmiştir. Ayrıca ders saatleri dışında okulda bilgisayar okuryazarlığı kurslarının verilmesinin sağlanması amacıyla, gerekli planlamayı yapmaları için okul yöneticileri görevlendirilmiştir [14].

Müfredat Laboratuar Okulları (MLO) Projesi

Müfredat Laboratuar Okulları (MLO), geliştirilen öğretim programlarının, yeni eğitim-öğretim ve yönetim yaklaşımlarının sistem geneline yaygınlaştırılmasından önce denendiği ve teknolojik gelişmelerin eğitime yansıtıldığı okullar olarak tanımlanmıştır. Bu proje kapsamında, 23 ilde her türlü teknoloji olanağına sahip müfredat laboratuar okulları açılmıştır. Bu okulların 147 tanesi İlköğretim Okulu, 53 tanesi Anadolu Lisesi ve Genel Lise, 8 tanesi ise Anadolu Öğretmen Lisesidir. Bu okullara bir bilgisayar laboratuarı kurulmuş olup, gereksinimler doğrultusunda teknolojik kaynaklar da sağlanmıştır [15].

World Links Projesi

World Links Projesi, bilişim teknolojilerinin eğitim ortamlarında kullanımını yaygınlaştırmak amacıyla MEB Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü ve Dünya Bankası Ekonomik Gelişme Kurumu (EDI) ortaklığında, Dünya Bağlantıları Gelişim Programı çerçevesinde, Bilgi Sistemleri Yönetimi Daire Başkanlığı İnternet Hizmetleri Şubesi tarafından gerçekleştirilmiştir.  1998 yılından itibaren 15 ildeki 22 okulda pilot uygulama olarak başlatılan, ülkemizin de içinde yer aldığı 25 ülkenin katıldığı uluslararası bu projede, her ilden birer proje merkezi okulu seçilmiş olup, çevre okulların da bu okullara bağlı kardeş okul olarak yer alarak, proje kapsamındaki okul sayısının hızla arttırılması hedeflenmiştir. Bu proje aracılığıyla öğretmen ve öğrencilere; projeye dayalı öğrenme, interneti kullanarak işbirlikli öğrenme ve diğer okullarla birlikte ortak internet projeleri gerçekleştirme yollarının öğretilmesi hedeflenmiştir [14]. Bu proje, dünyanın çeşitli ülkelerindeki öğretmen ve öğrencileri internet ortamında buluşturarak, işbirliğine dayalı öğrenci merkezli öğrenme etkinliklerini gerçekleştirmeye çalışmıştır.

Okullara İnternet Projesi (ADSL)

MEB ile Ulaştırma Bakanlığı arasında MEB’e bağlı okul ve kurumlara kesintisiz internet bağlantıları kurulmasına yönelik Türk Telekom A.Ş. ile 5 Aralık 2003 tarihinde bir protokol imzalanmıştır. Bu projenin amacı; okullara hızlı ve kesintisiz internet bağlantısı sağlamak, bu sayede okulların e-devlet uygulamalarına daha kolay erişimini sağlamak, okullarda bulunan bilgisayar laboratuarlarının internete bağlantısını gerçekleştirerek eğitimde kaliteyi arttırmaktır. Bu bağlamda e-burs, e-yurt, e-okul, e-taşınır mal gibi birçok e-dönüşüm projesi uygulamaya konulmuştur. Her öğretmene bilgisayar, her okula ücretsiz web sayfası yayınlama alanı ve her öğretmene ücretsiz e-posta adresi Bakanlığın diğer çalışma alanları olmuştur [16].

Temel Eğitim Projesi

Bilişim teknolojileri ile ilgili bir dersin ilköğretim okulları programında yer alması ilk kez 1998 yılında Temel Eğitim Projesi kapsamında olmuştur. Başlıca hedefi; sekiz yıllık kesintisiz zorunlu eğitimi yaygınlaştırılması, niteliğinin arttırılması, okulların toplum için birer öğrenme merkezi haline getirilmesi ve öğretmen ve öğrencilerin bilgisayar okuryazarı olmalarının sağlanması olan bu projenin birinci faz çalışmaları 1998-2003 yılları arasında gerçekleştirilmiştir.

Eğitim ortamlarına bilişim teknolojilerinin etkili bir biçimde kaynaştırılması amacına ilişkin belirlenen diğer hedefler ise şunlardır [14]:

·           Bilişim teknolojisi araçlarını kullanarak toplum, okul, öğretmenler ve öğrenciler arasındaki işbirliğini geliştirmek,

·           Öğrenme ortamlarını eğitsel uygulamalarla destekleyerek eğitimin niteliğini geliştirmek,

·           Tüm öğrencilere bilişim teknolojilerine erişim olanağı sağlamak,

·           Öğrencilere bilişim teknolojisi araçlarının etkili kullanımı aracılığıyla sorun çözme, bilgiye ulaşma, bilginin işlenmesi ve sunulması becerilerini kazandırmak ve onlara bu teknolojileri günlük hayatta da etkili bir biçimde kullanabilmelerini sağlamak,

·           Öğrencileri etkin olmayan öğrenme ortamlarından kurtarmak,

·           Öğrencilerin interneti, çizim programlarını, kelime işlemcileri, elektronik tablolama ve sunum yazılımları gibi araçları, öğrenme süreçlerinde yardımcı araçlar olarak kullanmalarını sağlamak,

·       Öğretmenlerin ders planlarını hazırlama, derslerini uygulama, ölçme-değerlendirme araçlarını geliştirme, not verme, eğitsel materyallerini hazırlama ve kendilerini geliştirme çalışmalarında bilişim teknolojilerini kullanmalarını sağlamak,

·       Bilişim teknolojisi araçlarının okul yönetim işlerinde kullanılmasını sağlayarak veri tabanları, kelime işlemci, sunum yazılımları vb. yoluyla idarî işlerin kolaylaştırılmasını ve daha etkin hâle getirilmesini sağlamak,

·       İl ve ilçe Millî Eğitim Müdürlüklerinin işlevlerinin, bilişim teknolojileri araçları desteğiyle yürütülmesi için bir "Yönetim Bilgi Sistemi" kurmaktır.

Bu projenin 31.12.2003 tarihi itibariyle birinci fazı kapsamında gerçekleştirilen çalışmalar ise şunlardır:

·       2802 bilişim teknolojisi sınıfı da dâhil olmak üzere; 6180 okula 6513 TV, 6180 okula 9456 tepegöz, 6180 okula 6503 video, 6254 okula 6254 videokaset seti ve 6254 okula 6254 saydam seti alınarak, dağıtımları tamamlanmıştır.

·       Kırsal kesimdeki 15 derslikli 26.244 köy ilköğretim okuluna bilgisayar ve çevre birimleri dağıtımı tamamlanmıştır. Bu kapsamda toplam 56.605 bilgisayar dağıtılmıştır.

·       Bilişim teknolojisi sınıfı kurulan okullarda dahil olmak üzere, 6255 ilköğretim okuluna projeksiyon cihazı alınmıştır.

·           İlköğretim müfettişlerine 1500 dizüstü bilgisayar alınmış ve dağıtımı yapılmıştır.

·           2802 ilköğretim okulundaki 3188 bilişim teknolojisi sınıfının alt yapısı tamamlanmış ve hizmete açılmıştır.

·           Bilişim teknolojisi sınıfı kurulan okullardaki 25.000 öğretmene, bilgisayar okuryazarlığı konusunda hizmet-içi eğitim verilmiştir.

·           2058 bilgisayar formatör öğretmenine bilgi teknolojisi koordinatörlüğü konusunda hizmet-içi eğitim verilmiştir.

·           3000 ilköğretim müfettişine bilgisayar okuryazarlığı konusunda hizmet-içi eğitim verilmiştir.

Temel Eğitim Projesi birinci fazının başarıyla uygulanması ve projenin tamamlanma aşamasına gelmesiyle birlikte, Dünya Bankasıyla ikinci faz görüşmelerine başlanmış ve 26 Temmuz 2002 tarihinde Temel Eğitim Projesi İkinci Faz İkraz Anlaşması imzalanmıştır. Bu proje kapsamında gerçekleştirilen çalışmalar şunlardır [17]:

·            3000 ilköğretim okuluna bilgisayar laboratuarı kurulmuştur.

·           Kırsal ve gecekondu bölgelerindeki 4000 ilköğretim okuluna eğitim materyalleri alınmıştır.

·           Halk Eğitim Merkezlerinde eğitim alan anneler için 141.860 adet “anne-çocuk eğitim seti” dağıtılmış ve 800 anasınıfı için oyun setleri, oyuncaklar satın alınmıştır.

·           1000 eğitim kurumu depreme karşı güçlendirilmiştir.

·                Özel eğitime gereksinim duyan 1340 zihinsel engelliler için, öğrenmeyi kolaylaştırıcı donanımlar, görme engelli öğrenciler için 1035 brail daktilo, işitme engelli öğrenciler için 75 işitme cihazı seti alınmış olup, işitme ve görme engelli öğrenciler için 70 bilgisayar laboratuarı kurulmuştur.

Yukarıda bahsedilen ilk çalışmalar haricinde son yıllarda geliştirilen birçok proje bulunmaktadır. Bunlardan belki de en önemlisi Fatih (Fırsatları Artırma Teknolojiyi İyileştirme Hareketi) Projesidir. Eğitim ve öğretimde fırsat eşitliği sağlamak, okullarda halihazırda bulunan teknolojileri iyileştirmeyi sağlamak ve BT araçlarının eğitim sürecinde daha fazla duyu organına hitap edecek şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla okulöncesi, ilköğretim ve ortaöğretim düzeyindeki tüm okullardaki yaklaşık 620.000 dersliğe dizüstü bilgisayar, projeksiyon cihazı ve internet altyapısı sağlanması amaçlanmaktadır. Öte yandan, bu amaca yönelik, öğretmenlere yönelik hizmet-içi eğitimler düzenlenmesi, nitelikli e-içerikler oluşturulması ve öğretim programının gözden geçirilmesi de planlanmaktadır. 3 yılda bitirilmesi düşünülen bu proje ile eğitim ortamlarında teknolojik kaynak edinme açısından ciddi biçimde yol alınacağı şüphesizdir. Eğitim ortamlarına bilişim teknolojilerinin etkili bir biçimde kaynaştırılması, okulların yeterli ölçüde teknolojik donanım olanağına sahip olması koşuluna bağlı olduğu gibi,  öğretmen ve yöneticilerin bu kaynakları etkili biçimde nasıl kullanacaklarını bilmeleriyle ve okul yöneticilerinin üzerlerine düşen görevleri yerine getirmeleriyle de yakından ilgilidir.

4. Sonuç ve Öneriler

Ülkemizde son yıllarda eğitimde teknoloji kullanımına ilişkin ciddi yatırımlar yapılmaktadır. Ancak, teknolojinin etkin biçimde kullanımı ve teknoloji kaynaştırma sürecinin başarılı olabilmesinde teknolojik donanım tek başına yeterli olmamaktadır. Önemli olan bu kaynakları etkili biçimde yönetebilmek ve kullanabilmektir. Bu amaçla nitelikli, öğretmen ve yöneticilerin gereksinimleri doğrultusunda hazırlanacak olan hizmet-içi eğitimler düzenlenmesi, teknoloji kullanımının izlenmesi, her öğrenci ve öğretmenin teknolojik kaynaklara eşit erişiminin sağlanması ve üst yönetimlerce teknoloji konusunda tedbirler alınması gerekmektedir.

Kaynaklar

[1] Alkan, C., 'Eğitim Teknolojisi, Ankara: Anı Yayıncılık',1995.

[2] Türkiye Bilişim Şurası, 'Türkiye 2. Bilişim Şurası Sonuç Raporu', 2004: http://www.meb.gov.tr/Haberler/haberayrinti.asp?ID=5843

[3] Akbaba-Altun, S., 'Complexity of Integrating Computer Technologies into Education in Turkey', Educational Technology & Society, 2006, 9(1), pp 176-187.

[4] Kearsley, G. and Lynch, W., 'Leadership in the Age of Technology: The New Skills', Journal of Research on Computing in Education 1992, 25(1), pp 50-60.

[5] Anderson, R.E. and Dexter, S., 'School Technology Leadership: An Empirical Investigation to Prevalence and Effect', Educational Administration Quarterly, 2005, 41(1), pp 49-82.

[6] Millî Eğitim Bakanlığı, 'Bilgi Teknolojilerinin Kullanımına İlişkin 53 Sayılı Genelge', 2001.

[7] Millî Eğitim Bakanlığı, 'Bilgi ve İletişim Teknolojisi Araçları ve Ortamlarının Eğitim Etkinliklerinde Kullanımı Hakkında Yönerge. Tebliğler Dergisi, 11837', 2003.

[8] Flanagan, L. and Jacobsen, M., 'Technology Leadership for the Twenty-First Century Principal'. Journal of Educational Administration, 2003, 41(2), pp 124-142.

[9] Brooks-Young, S., 'Making Technology Standards Work for You: A Guide for School Administrators. ISTE Publications', 2002: http://books.google.com.tr/books?id=2VHe01tWQgcC&printsec=frontcover#v=onepage&q=&f=false

[10] Riedl, R., Smith, T., Ware, A., Wark, A. and Yount, P., 'Leadership for a Technology-Rich Educational Environment'. Ninth International Technology and Teacher Education Conference, 1998.

[11] Akbaba-Altun, S., 'Information Technology Classrooms and Elementary School Principals’ Roles: Turkish Experience', Education and Information Technologies, 2004, 9(3), pp 255-270.

[12] Macaulay, L.S., 'Elementary Principals As Technology Instructional Leaders'. Unpublished doctoral dissertation, University of Towson, the United States, 2009.

[13] Bailey, G.D. and Lumley, D., 'Technology Planning: A Toolkit for Administrators and School Board Members', 1997: http://netc.org/cdrom/toolkit /html/toolkit.htm

[14] Millî Eğitim Bakanlığı, 'Okullarda Bilgi Teknolojileri Uygulamalarına Yönelik Çalışmalar', 2002:
http://okulweb.meb.gov.tr/18/01/965671/belgeler/bde/bakanlik_okullarda_bilgi_teknolojileri.mht

[15] Millî Eğitim Bakanlığı, 'Müfredat Laboratuar Okulu Uygulamalarının Yaygınlaştırılmasına İlişkin Yönerge', 1999.

[16] Milli Eğitim Bakanlığı, 'İnternete Erişim Projesi', 2009:
http:// meb.gov.tr/ADSL/adsl_index.html

[17] Millî Eğitim Bakanlığı, 'Temel Eğitim Projesi II. Fazı', 2008:

http://projeler.meb.gov.tr/pkmtr/index.php?option=com_content&view=article&id=114%3Atemel-eitim-projesi-ii-faz&catid=69%3Atamamlanan-projeler&Itemid =84&lang=tr 

Eğitimde Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin Kullanımına Yönelik Bir Araştırma: 

Yaklaşımı Bülent ÇAVAŞ*, Tarık KIŞLA**, Peter TWINING*** *Dokuz Eylül Üniversitesi, Buca Eğitim Fakültesi  ** Ege Üniversitesi, Eğitim Fakültesi ***Open University, İngiltere e-mail: bulent.cavas@deu.edu.tr, tkisla@bornova.ege.edu.tr
ÖZET
dICTatEd (Discussing ICT, Aspirations & Targets for Education) İngiltere’ de çeşitli kişiler ve organizasyonlar tarafından desteklenen ve Open University’ den Peter Twinging   tarafından sürdürülen bir projedir. Şu anda Avrupa’ nın farklı ülkelerinde 30’ u aşkın üniversitesinde uygulama aşamasındadır. Bu projenin amacı bilgi ve iletişim teknolojilerinin eğitimde kullanımlarına yönelik olarak ayrılan kaynakları zenginleştirmek amacıyla gündemde yer alan eğitimsel bilgi ve iletişim teknolojileri tartışmalarını canlandırmak ve bu konuda daha geniş kitlelere bilgi vermektir. Bu proje kapsamında hazırlanan anketin Türkçe’ye çevirisi yapılmıştır. Şubat 2004’ten itibaren ülkemizde eğitim alanında çalışma yapan geniş bir kitle üzerine uygulamaları yapılacaktır. Bu çalışmanın amacı dICTatEd projesini içeriği ve amaçları konusunda bilgiler sunmaktır.
GİRİŞ
Bilgi ve düşüncenin hızlı akışını sağlayan teknolojik araçlara “Bilgi ve İletişim teknolojileri” adı verilir. Bilgi ve İletişim Teknolojileri, bilgiye ulaşılmasını ve bilginin oluşturulmasını sağlayan her türlü görsel, işitsel, basılı ve yazılı araçlardır. En eski bilgi teknolojileri kitaplar ve basılı yayınlardır.
Günümüz dünyasında hızla gelişen ve değişen teknolojiler telgraf, telefon, basın, radyo, televizyon, uydu, veri iletişimi ve bilgisayar teknolojileri, veri tabanları, yerel ve geniş alan ağları ve  İnternet  gibi yeni tanımları ve yeni kavramları da beraberinde getirmiştir.
Eğitimde bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımına yönelik olarak çok önemli gelişimlerin takip edilemeyecek kadar hızlı olmasına rağmen dICTatEd sağlam kanıtlar üzerine kurulmuştur (e.g. Twining 2002a). Bilgi ve iletişim teknolojileri bu hızlı gelişimi öğrenme çıktıları üzerine etkileri aynı oranda gerçekleşmemektedir (e.g. Cuban 2001; Twining 2002b). Bunun nedenlerinden birisi hala bu alandaki uzlaşma ve bilgi paylaşımının tam olarak sağlanamaması gösterilebilir (Twining 2002b).
 1
Bilgi teknolojisi öğrenme ortamına temel teşkil etmektedir ve toplumdaki bireylerin yaşam boyu sürekli eğitim görmelerine bilgi dağarcıklarını ve ufuklarını genişletebilmelerinde, mesleklerine yönelik yeni beceriler kazanmalarında, uzak kırsal yörelere de eğitim olanaklarının götürülmesinde bilgi iletişim teknolojilerinin katkıları göz ardı edilemeyecek kadar büyüktür.
Eğitimde bilgi teknolojilerini,
¾ Toplum, okul, öğretmenler ve öğrenciler arasındaki işbirliğini, bilgi teknolojileri    araçlarını kullanarak geliştirmek, ¾ Öğrenme ortamlarını, eğitimsel yazılımlar, elektronik referanslar, uygulama    yazılımları ve eğitsel oyunlarla desteklemek; böylece eğitimin kalitesini artırmak, ¾ Bilgi teknolojisi araçlarını her kademdeki öğrenme ortamlarına entegre etmek, ¾ Her öğrenciye eğitim hayatı boyunca her türlü gelişmiş bilgi teknolojisi araçlarına    (bilgi kaynaklarına) ulaşma imkanı sağlamak, ¾ Doğru zamanda ve doğru yerde , doğru bilgi teknolojisi aracı kullanım yeteneğini     bütün öğrencilere kazandırmak, ¾ Bilgi Teknolojisi araçları ile bilgiye ulaşma , problem çözme ,bilginin işlenmesi ve sunulması becerilerini bütün öğrencilere kazandırmak ve onlara günlük hayatta bilgi    teknolojisi araçlarını nasıl kullanabileceklerini öğretmek, ¾ Öğrenciyi pasif öğrenme ortamlarından kurtararak kendi kendine aktif bir şekilde    öğrenme yeteneği kazanmasını sağlamak, ¾ Öğrencilerin, İnternet’i, çizim programlarını, kelime işlemcileri, elektronik tablolama ve sunum yazılımları gibi araçlar olarak kullanmalarını sağlamak, ¾ Bilgisayarı öğretmenlerin, ders planlarını hazırlama, derslerini uygulama, ölçme - değerlendirme araçlarını geliştirme, not verme, eğitsel materyallerini hazırlama ve    kendilerini geliştirme amaçlı olarak kullanmalarını sağlamak, ¾ Okul yöntemlerinin veri tabanları, kelime işlemci, sunum yazılımları vb. bilgi    teknolojilerini kullanarak idari işlerin kolaylaştırılmasını ve daha etkin hale    getirilmesini sağlamak, ¾ İl ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin işlevlerinin bilgi teknolojisi desteğiyle yürütülmesi için bir yönetim bilgi sistemi kurmak gibi amaçlar doğrultusunda kullanmaktayız.
 2
dICTatEd Projesi
Bu kısımda dICTatEd anketinden (http://www.meD8.info/qqa) elde edilen başlangıç verilerinin analizi konusunda bilgiler vermeye çalışacağız. Buradaki veriler biraz öncede bahsedildiği üzere başlangıç verilerinden derlenmiştir. Bu anket kapsamında elde edilen tüm verilerin analizini yansıtmamaktadır. Buradaki amaç dICTatEd anketini tanıtmak ve elde edilen veriler hakkında ön bilgiler vermektir.
Anket genel olarak aşağıdaki kapsam dahilinde kişilerin görüşlerini almayı amaçlamaktadır:
¾ Bilgi ve İletişim teknolojilerinin eğitimin vazgeçilmez bir parçası olup olmadığı konusunda değişik yaş grubuna ait kişilerin görüşlerini almak ¾ Hangi mantıksal açıklamalar eğitimsel bilgi ve iletişim teknolojilerini desteklemelidir?(Farklı ya gruplarındaki kişiler açısından) ¾ Bu projedeki araştırılmak istenen temel konu ise Eğitimde neden bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanmalıyız sorudur.
Metodoloji
Geniş bir literatür taraması sonucu eğitimde bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımına yönelik olarak web tabanlı bir anket geliştirilmiştir. Anketin ön çalışmalarında değişik yaş gruplarındaki kişilere e-mailler yoluyla bu anketin cevaplandırılmaları istenmiştir. Anketi cevaplayacak kişiler dICTatEd araştırması konusunda işbirliği yapmaları ve yardım etmeleri konusunda bilgilendirilmiştir. Bu çalışmanın bir amacıda dICTatEd araştırmasına katılmak isteyen araştırıcıları bu araştırmaya çekmek üzere cesaretlendirmektir.
Anket
Araştırmada kullanılan ankette 19 temel ifade kullanılmaktadır. Bu 19 temel ifade eğitimde bilgisayar kullanımına ilişkin literatürden sentezlenmiştir.  Kullanılan kaynaklar makalenin sonunda verilmektedir.
1.  IT (Bilgi Teknolojileri) becerilerini öğrenmek için 2. Bir araç olarak eğitim programı süresince geleneksel eğitim ve öğretim hedeflerine ulaşabilmek için 3. Eğitim programı süresince öğrenmeyi genişletmek ve zenginleştirmek için
 3
4. Öğrenenleri motive etmek için 5. Eğitimsel değişimde katalizör olarak 6. Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin (ICT) bilginin doğası üzerine etkisi nedeniyle 7. Öğretme ve öğrenmeyi kökten değiştirmek için 8. Öğrenenlerin kendi öğrenmeleri hakkındaki düşünmelerinde desteklemek için 9. Diğer şartlarda bu müfredat dışında kalacaklara bir erişim olanağı sağlaması için 10. Eğitimdeki üretkenliği artırmak için  11. Eğitimin maliyetini düşürmek için 12. Eğitimi daha etkili yapmak için 13. Öğretmenlerin bulunmadığı durumlarda yerini doldurmak için 14. Öğrenenleri ödüllendirmek için 15. Teknoloji ile iç içe geçmiş toplumlarda yaşama hazırlık için 16. İş hayatına hazırlık için 17. Ülkenin ekonomik gelişimini canlandırmak ve desteklemek için 18. Beraber çalışılan kitleyi (örn. müfettişler, kurucular, veliler ve öğrenciler) etkilemek için 19. Örgün eğitim dışında Bilgi ve İletişim Teknolojileri’ ne (ICT) farklı yollarla ulaşan öğrenciler arasındaki eşitsizliği azaltmak için 20. Diğer
Yukarıda belirtilen ifadelerin katılımcılar tarafından değişik evreler (3-5 yaş, 5-7 yaş, 7-11 yaş 11-16 yaş, 16-18 yaş, yüksek eğitim ve yetişkin eğitimi) için değerlendirilmesi beklenmektedir.
Başlangıç verileri ve ön analiz özetleri
13 Mart 2003 tarihine kadar anketi cevaplayan kişi sayısı 1014 olarak tespit edilmiştir. Ancak bu kişilerden sadece 835 kişi anketin tamamını doldurmuştur. Anketi yaklaşık 20.000 katılımcının cevaplaması hedeflenmektedir. En son analiz ise temmuz 2003 tarihinde yapılmıştır. Bu analize göre:
Ankete katılan 5327 kişiden 4209 kişi (%79) bilgi ve iletişim teknolojilerinin eğitimin vazgeçilmez bir parçası olduğunu savunmuşlardır. Verilerden yükseköğretimde yer alan kişiler çıkarıldığında oranın % 84 çıktığı, Ortaöğretim grubundaki (yaşgrubu: 11-18) oranın % 95 olduğu bulunmuştur.
 4

Şekil. “Bilgi ve iletişim teknolojilerinin eğitimin vazgeçilmez bir parçası m ıdır?” sorusuna verilen cevapların evrelere göre oranları
Katılımcıların tüm evreler için derecelendirme ile ilgili verdiği yanıtlar sonucu yukarıda verilen ifadeler arasında en önemli ifade konusunda uzlaşmaya varılmıştır. 3. ifade (Eğitim programı süresince öğrenmeyi genişletmek ve zenginleştirmek için) veya 15. ifade (Teknoloji ile iç içe geçmiş toplumda yaşamaya hazırlık için) genelde en önemli ifadeler olarak değerlendirilmiştir. 3. ifade  en önemli ifade olarak değerlendirildiğinde 15. ifade ikinci önemli ifade olarak, 15 ifade en önemli ifade olarak değerlendirildiğinde ise 3. ifade ikinci önemli ifade olarak değerlendirilmiştir.
Bu karşılaştırmalardan ifadelerin önem dereceleri arasında yüksek bir ilişki ve duyarlılık olduğu gözükmektedir.
İfadeler Aldıkları Önem Derecesi 3-5 5-7 7-11 11-16 16-18  Yetişkin Eğitimi
Yüksek Eğitim 15 1. veya 2.  1st  2nd 1st  1st  1st  1st  1st  9 1., 2. veya 3. 1st  1st  2nd 3rd 3rd 1st  1st  1 1., 2. veya 3. 3rd 2nd 2nd 3rd 2nd 1st  1st  16 1., 2., 3. veya 5.  5th 2nd 2nd 3rd 5th 1st  1st  3 2., 3., 4., 5. veya 6.  4th 2nd 2nd 3rd 5th 6th 5th 20 (diğer) 1., 2., 4., 6. veya 7.  7th 7th 6th 2nd 4th 1st  6th
Tablo. İfadelerin önem derecelerinin karşılaştırılmaları ve aralarındaki ilişkiler  
 5
SONUÇLAR
dICTatEd araştırmasının başlangıç verilerinden elde edilen sonuçlar anketi cevaplayanların çoğunun bilgi ve iletişim teknolojilerinin eğitimin ayrılmaz bir parçası olduğu fikrine katılmışlardır. Elde edilen bir başka önemli sonuç ise çalışmaya katılan kişilerin bilgi ve iletişim teknolojilerinin eğitimi  desteklenmesi gerektiği görüşünde oldukları belirtilmiştir. Başlangıç verilerinden elde edilen sonuçlar çalışmanın önemini ortaya koymaktadır. Bu çalışma Türkiye’deki Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin Eğitimde kullanımına yönelik kişilerin görüşlerinin alınmasında ciddi bir ön çalışmayı oluşturacaktır. Elde edilen veriler diğer ülkelerde yapılan çalışmalarla karşılaştırılıp, Türkiye’nin ICT ve eğitim konusundaki durumu konusunda ön bilgileri oluşturacaktır.
 6
 7
Kaynaklar
Cuban, L. (2001) Oversold and Underused: Computers in the Classroom London: Harvard University Press.
Twining (2002a) ICT in Schools: Estimating the level of investment, meD8, http://www.meD8.info/docs (visited 31.1.03).
Twining (2002b) Enhancing the Impact of Investments in Educational ICT, PhD Thesis, Milton Keynes: Open University.

http://kn.open.ac.uk/public/document.cfm?documentid=2515    

1 yorum:

  1. Benjamin ile çalışmak kesinlikle harikaydı. Karıma ve bana kredi sürecinde rehberlik ederken son derece açık, titiz ve sabırlıydı. Ayrıca çok zamanında davrandı ve krediyi kapatmadan önce her şeyin hazır olduğundan emin olmak için çok çalıştı.
    Benjamin, yeni evimizi satın almak için para toplamamıza yardımcı olan bir grup yatırımcı ile çalışan bir kredi görevlisidir.Uygun düşük bir oranla kredi almak istiyorsanız onunla iletişime geçebilirsiniz. 247officedept@gmail.com Veya Whatsapp Sohbet: + 1-989-394-3740

    YanıtlaSil